TANRIÇANIN KENTİ SİNOP
Sinop, Türkiye’nin kuzeyinde olan bir şehrimizdir. Sinop,
Türkiye’nin kuzeydeki uç noktası olan İnceburun’ a doğu yönünde bağlanan
Boztepe Burnu yarımadasında bir kaleşehir olarak kurulmuş ve tarih boyunca
doğu yönünde gelişmiştir. Sinop, Türkiye’nin en mutlu şehridir. Mutlu olduğunu
beyan eden bireylerin oranı 2013 yılında %59 olarak tahmin edildi ama mutlu olduğunu
beyan eden bireylerin oranının en yüksek olduğu il, %77.7 ile Sinop ili oldu.
İsmini aldığı Yunan tanrıçası Sinope, Irmak
tanrısı Osopos 'un güzeller güzeli kızıymış. Rivayete göre mutlu bir hayatı
varmış. Bir gün tanrılar tanrısı Zeus Sinope'yi görmüş ve o anda aşık
oluvermiş. Zeus’un gönlünü kaptırdığını elde etmek için yapmadığı hile
yokmuş .Tanrıça Sinope, Zeus'un bile başını döndürecek bir
güzellikteymiş. Eli ayağı, dili dudağı dolaşmış tanrılar tanrısı Zeus'un onu
görünce, Sinope'ye aşkına karşılık her istediğini yapacağını
söylemiş. Korku içindeki genç tanrıça kendisine
dokunmamasını, ondan uzak kalmak istediğini söylemiş heybetli
Zeus'a. Tanrılar tanrısı sözüne sadık kalmış ve Sinope'yi alıp en sevdiği
yerlerden; Karadeniz'in cennete en çok benzeyen maviyle sarmaş dolaş olan
yemyeşil kıyısına bırakmış.
İşte 'Ay yüzlü' anlamına gelen Tanrıça Sinope, Zeus
tarafından Karadeniz’in cennet burnuna bırakılmış ve bırakıldığı yere Sinop
adını vermiş.
Mitolojik olarak söylenegelen bu efsanenin gerçekle ne
kadar ilgilisi var bilinmez ama bence bu güzel şehre yakışanlarından
biridir.
Fatih Sultan Mehmet’in Ceziretül-Uşşak dediği kentin
adı,Türkler şehri fethettikten sonra Sınap olarak söylenmeye başlamış ve
sonrasında Sinop olarak değişerek günümüze kadar gelmiştir.
Farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Sinop, günümüzde
de bazı tarihi kalıntıları ve doğal güzellikleri bünyesinde barındırır. Bu
tarihi kalıntılar gezilip görülmeye değerdir. Şimdi size tarihi kalıntıların
özelliklerinden bahsedeceğim.
1-Sinop Kalesi: Sinop
Kalesi, M.Ö 7.Yüzyıl’da kenti korumak amacıyla kuruldu ve Roma, Bizans, Anadolu
Selçukluları döneminde birkaç sefer onarıldı. Günümüzde özelliğini koruyan
kalenin duvarları 2050 metre uzunluğu, 25 metre yüksekliği ve 8 metre
genişliğindedir. İki ana giriş kapısı vardır ve kale duvarı şehir çevreler.
Kale, şehrin önde gelen tarihi eserleri arasındadır. 1214 ve 1261 yıllarında
iki kez Selçukluların eline geçen kale yeniden onarılmış ve savunmayı
güçlendirmek için iç kale oluşturulmuştur. Sinop şehir surları yarımadanın en
dar olan boyun kısmını çevreler. Kuzey surları 880, güney surları 400, doğu
surları 500, batı surları da 270 metredir.
Kale, günümüze kadar tarihi dokusundan birşey kaybetmemiştir.
Günümüzde, lokanta-kafe olarak faaliyet gösteren kale, misafirlerini Sinop’a
kuşbakışı bakma imkanı sunar.
2-Paşa
Tabyaları: Yarımadanın güney ucunda, il merkezine 1 km uzaklıkta,
19.yüzyılda Osmanlı- Rus savaşı sırasında, denizden gelen tehlikeleri önlemek
amacıyla kurulmuştur. Yarı ay şeklindedir ve 11 top yatağı, cephanelik, asker
koğuşu olarak kullanılan büyük mekanlar ve mahzen vardır. Günümüzde, tarih ve kültür alanı olarak ziyarete açıktır.
Kafeterya ve açık alanlardan da piknik için yararlanılır.
3-Sinop Tarihi
Cezaevi: Sinop Cezaevi, Sinop Kalesi’nin güneybatı ucundaki iç
kalede bulunur. Hapishane vazifesi gören iç kale kısmı yaklaşık 10.247
metrekarelik bir alanı kaplar. 1887 yılında, yüzyıllardır şehri çevreleyen
kalenin iç kısmındadır. Birçok ünlü siyasi isim bu hapishaneye getirilmiştir.
1997 yılında kapatılan tarihi cezaevindeki mahkumlar,
1999 yılında yapımı yeni biten modern hapishaneye nakledilmiş ve burası Kültür
Bakanlığı’na tahsis edilmiştir. Kültür Bakanlığı’nın yaptığı yenileme
çalışmalarından sonra kale kültür merkezi haline gelmiştir. Günümüzde kültür
yerleşkesi olan cezaevinde sosyal etkinlikler alanı düzenlenmiş; galeriler,
konferans salonu gibi kültürel mekanlar yapılmıştır.
4-Akliman: Akliman
Sinop şehir merkezine 9 km. uzaklıktadır. Yeşil ile mavinin buluştuğu
noktalardan biridir. Günümüzde piknik ve mesire alanı olarak kullanılan
Akliman, misafirlerine doğanın bütün imkanlarını sunar.
5-Hamsilos
Koyu: Sinop şehir merkezine 11 km. uzaklıkta bulunan koy, Türkiye’nin
nadir fiyortlarındandır. Hamsilos Milli Parkı, unutulmaz manzarası kadar mağara
gezintileri, dalış ya da antik kalıntıları da içinde barındırır.
Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlıların
hakimiyet kurduğu Sinop en çok Selçuklular zamanında gelişme gösterdi. Günümüze
kadar ulaşan tarihi binalar o dönemin kokusunu hala hissettirmektedir. Mustafa
Kemal Atatürk, harf devrimini başlattığı 15 Eylül 1928 ziyaretinde ‘Ne olurdu
Sinop’un yarı güzelliği Ankara’da da olsaydı.’ sözüyle Sinop’u ne kadar çok
beğenip sevdiğini dile getirdi.
El değmemiş doğası, tertemiz denizi, kumsalları ve
kendine has insanları ile Sinop keşfedilmeyi bekleyen koca bir hazine olarak bu bahar ve yaz döneminde misafirlerini selamlamayı bekler...
Kaynak: Sinop Gezi Rehberi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder