LONDRA’NIN SANATLARIYLA BİR HAFTASONU

Londra, farklı kültürlerden insanların yaşadığı, bu renklilikle her tip modern ve etnik  sanatın  özgürce yapıldığı (sergilendiği) bir kenttir. Aynı zamanda Londra' da parklarla göller, nehirlerle ağaçlar, hatta ulaşımda iki katlı otobüslerle trenler de kendi sanatlarıyla bizi şaşırtır. Londra halkının soğuk ve mesafeli durması uzun süren kışın soğuk ve nemli havasındandır bence.

Londra’ yı dünyanın kültür merkezlerinden yapan en önemli özelliği dünyaca ünlü müzeleridir. (British Museum, National  Galery, Victoria and Albert Museum gibi). Benim Londra’ da sanat tercihim öncelikle Street Art_ Cadde Sanatı ve bazı hafta sonu eserlerini halka açan ve satışa konan Art Studios_Sanat atölyeleridir. Haziran sonunda bir hafta sonu Hackney Wick semtindeki Art Studios_Sanat Atölyelerini dolaştım. Resim, heykel sanatçılarının  oda oda stüdyolarının bulunduğu binalar halka açıldığında sanatın büyüsünü onlarla paylaştım. Hackney  Wick Sanat Atölyelerini gezerken eserlerin sahibi ve heykel traşlar ile sohbet ettim. Sonrasında  Shoreditch  ve  Hoxton  semtlerinde  biraz sokak  sanatının tadına baktım.

Genç sanatçıların renkli hayallerini, grafitileri de duvarlara yansıtmasını fotoğraflamak çok hoşuma gitti.

Ancak Trafalgar Meydanı Londra’ nın benim için vazgeçilmez yeri; bence şehrin en güzel meydanı Trafalgar.  Nelson  Heykelinin  altı insanların buluşma noktası, heykelin ve havuzun çevresinde  fotoğraf çektirmek ise bir  Londra serüveni sanki.

Trafalgar Meydanı’ndaki National Museum_Ulusal Müze ve Tarihi  National Library_Ulusal Kütüphane İngiltere tarihinin en önemli kitaplarının bulunduğu kütüphanedir. İçeri girin ve kendinize bir gezi kitabı veya dergisi alın, isterseniz ufak tefek anı eşyası da alabilirsiniz, kısacası Ulusal Müzenin içerisinde harika bir market var.

Londra’ da sanat yaşamanızı dilerim.

Benden bugünlük bu kadar!